İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | run past (someone or something) f. | koşarak (birinin/bir şeyin) yanından geçmek | ||
Tom ran past me. Tom koşarak yanımdan geçti. More Sentences |
||||
Konuşma Dili | run past (someone or something) f. | koşarak (birini/bir şeyi) geçmek | ||
Konuşma Dili | run past (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) yanından koşarak geçirmek | ||
Konuşma Dili | run past (someone or something) f. | (koşarak (birinin/bir şeyin) ötesine geçirmek | ||
Konuşma Dili | run past (someone or something) f. | koşarak (birini/bir şeyi) aşırmak |